14 Nisan 2016 Perşembe

Kuran değiştirildi mi ?

Kuran değiştirildi mi ? 
Kuran toplatılırken kayboldu mu ?
Kuranın kaybolan parçaları var! 
Kuran taşa , ağaç yapraklarına yazıldı bu yüzden toplatılırken bazı ayetler alınmadı! 
Kuran tahrif mi edildi?  

Tüm bu sorular ateistler, deistler, agnostiklerce tesbih haline gelmiştir. Ne zaman bir tartışma açılsa müslümanlara bu sorular yöneltilir. Akılları sıra bakın ben bilgiliyim ve sizinde bunları bilmenizi ve ateist olmanızı istiyorum mantığı yatmaktadır. Şüphe oluşturup kendi safına çekme mantığıyla hareket ediyorlar. Sorun bir ateiste bunları araştırdığını söyleyecektir ama her şeyi üstünkörü araştırmış sadece göstermek istediği kadarını söyleyecektir. Amaç sadece bilgi kirliliği oluşturmak ve bu kirli bilgiyle taraftar toplamaktır.  Peki söyledikleri bu soruların gerçekliği var mıdır? Bu sorular doğruları yansıtıyor mu inceleyelim.


Kurana göre  taşa, ağaç yapraklarına yazılmadığı ince deri üzerine yazıldığı ayetle sabittir. 

- Andolsun Tûr’a 
- Satır satır yazılmış Kitab’a 
- Yayılmış ince deri üzerine 

( TUR SURESİ 1,2,3) 


- Hayır, o ayetler bir ZİKİRDİR/HATIRLATMADIR.
-
 Değerli ve güvenilir kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz kılınmış, 
- Yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde (yazılı) bir öğüttür; 
- Dileyen/İSTEKLİ OLAN  ondan/Kur'an'dan öğüt alır    


(ABESE SURESİ  11,12,13,14,15,16 )


Bu örneklerden anlaşıldığı üzere, Kuran’ın sonradan rast gele, taş parçalarından, ağaç kabuklarından, kürek kemiklerinden toplanmış bir kitap olduğu yolundaki rivayetler Kuran’a uymamaktadır, ve doğruluk payı  yoktur. Hatta  Kuranın Muhammed peygamberimiz zamanında yazıldığı,  kitap halinde olduğunu belirten hadislerde vardır.

Abdülaziz İbn Rufey’ şöyle dedi: Ben Şaddat İbn Ma’kıl ile beraber İbn Abbas’ın yanına girdim. Şaddat İbn Ma’kıl, Abbas’a:
-Peygamber (s) bir şey bıraktı mı? diye sordu.
İbn Abbas:
- Mushaf ‘ın iki yanını kuşatan CİLTLER arasında bulunandan başka bir şey bırakmadı, dedi.
Biz yine beraberce Muhammed İbnu’l -Hanefiyye’ nin yanına girdik ve ona’da aynı suali sorduk. Muhammed İbnu’l Hanefiyye de:
- İKİ KAPAK ARASINDA BULUNANDAN BAŞKA BİRŞEY BIRAKMADI , dedi. 

(KAYNAK :  Buhari,Kitâbu Fedail’l -Kur’an 39 Cilt 11 sayfa 5112 Ötüken 1988)


Enes İbn Mâlik el -Ensâri den rivayet ettiler ki:........ 
“Peygamber hücrenin perdesini açtı da, bizlere bakmaya başladı. Kendisi ayakta duruyor ve yüzü de MUSHAF YAPRAĞI  parlıyordu......” 

(KAYNAK:  Buhari, kitabu’l -Ezân 72 cilt 2 sayfa 707 - 708 Ötüken 1987)


Gördüğün üzere Kuran-ı Kerimin iki kapak arasında ciltleştiğini , taşa, kemiklere yazılmadığı hadislerde bile geçmektedir. Peygamberin en önemli görevi kuranı insanlara anlatmak ve yaşatmaktır. Zaten VEDA HUTBESİNDE bile kitap halinde olduğunu ve ümmete bu kuranı bırakıyorum diye işaret ettiği iki kapak arasında ciltleşmiş bir kurandır. Tüm bunlara rağmen peygamber toplatmamış demek peygamberin misyonuna hakarettir. 


-Muhakkak ki zikri/Kur'ân-ı Kerim'i, Biz indirdik. 
-O'nun koruyucuları  mutlaka biziz.

(hicr suresi 9) 


-Onu/vahyi çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
-Muhakkak ki O'nun toplanması ve okunması Bize aittir.
-O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.
-Sonra onu açıklamak da bize aittir.

(kıyame suresi 16,17,18,19 )



Tüm yazılan ayetlere göre  Kuranın toplatılması, kıraati ve açıklanmış bir şekilde indirilip ciltlenmesi peygamber zamanında gerçekleşmiştir. Zaten bu yüzden size bu Kuranı bıraktım demiştir. Hafizlar yazdırsın işte o toplatılacak kuranı size bıraktım dememiştir... Bu yüzden toplatılırken kaybolması mümkün değildir. Ciltlenmiş bir kitap olduğu için taşa, kemiğe yazıldığı iddiası tamamen uydurmadır. 


Kuranın sahabe dönemine ait mushafları incelendiğinde bazı ayetlerin yazımındaki hatalar mevcuttur. Bu hatalar kuranın değil o zamanda bulunan yazıcıların hatasıdır.  Bu hatalarda öyle yüzlerce yada binlerce denilecek hatalar değildir.  


 


Yukarıda gördüğünüz tabloda hicri 1.yüzyıl yani peygamberden sonraki  Kuran mushaflarının arasındaki farklardır. Toplamda 17 fark vardır. Genel olarak bakıldığında çoğunluğun aynı yazıldığı görülmektedir. 





Bu tabloda da Hz.Osman 'ın yazdığı denilen ana kopyalar ve diğer kopyalar arasındaki farklardır. Toplamda 44 kelime fark vardır. Genel tabloya baktığımızda çoğunluğun doğru olduğu bir kopyanın yanlış yaptığını diğer kopyada doğru olarak görüyoruz. Yani mevcut olan farklar bile aynı dönemde yazılmış olan diğer kopya ile yanlış olduğu ve doğrusunun ne olduğu ortaya çıkmaktadır. Yani ortada bir değiştirilme yok  yazıcıların kişisel hatalarından kaynaklanan kelime yanlışları vardır. Bu yanlışlarda aynı dönemde bulunan diğer mushaflar tarafından düzeltilmiş olmaktadır.  Günümüz meallerine bile baktığımızda bu farklardan daha fazla fark bulunur. Meal farkından dolayı kuran yanlıştır diyemediğimiz gibi mushaflar arasındaki bu farklardan değiştirildi sonucu çıkmaz.  

Ayrıca bu konuda iyi araştırma yapmış Tayyar Altıkulacın kitaplarını okuyabilirsiniz. 

Ek olarak şu videoyu izlemenizi öneririm.




Selam ve dua ile...




6 yorum:

  1. Maşallah bilgilendirme için Allah razı olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğun ve değerlendirdiğin için teşekkür ederim. Sendende Allah razı olsun inşallah

      Sil
  2. Güzel paylaşımın için teşekkür ederim. Allah razı olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlgilendiğin ve okuduğun için teşekkür ederim. Senden de Allah razı olsun inşallah

      Sil
  3. Özellikle ayetler her şeyi koyuyor, o dönemde yazıldığını kanıtlıyor zaten.
    Teşekkürler

    YanıtlaSil