7 Şubat 2016 Pazar

KURANDA CİN-MELEK-ŞEYTAN-İBLİS KAVRAMLARI



Bugün sizlere sürekli tartışılmakta ve sonuca bir türlü varılamayan CİN, MELEK, ŞEYTAN, İBLİS kavramları üzerinde durmak istiyorum.Tüm bu tanımlanan kavramları KURAN'ın tamamına bakmadan yorumlamanın hataya sebep olacağını, bu yüzden tüm ayetleri incelemek gerektiğini özellikle vurguluyorum. Sizdende ricam yazının tamamını okumadan yorumda bulunmayın.

Öncelikle İBLİS kavramından başlayalım. Kuranda İblis; Yaratılan insana SECDE etmeyen, Allah 'ın emrine karşı gelen Cinlerden bir varlıktır. Allah' a karşı gelmesiyle ilk ŞEYTANLAŞAN kişi olmuştur. Bu sebeple ilk ŞEYTANLAŞAN olduğu için adı bundan sonra ŞEYTAN olarak adlandırılmıştır. Rabbin emrine karşı geldiği için insana secde etmemesinden sonra adı şeytan olarak anılmıştır.ŞEYTAN kavramı aynı zamanda sadece İblise olan hitap değildir. İnsanlardan ve cinlerden Allah'ın emri dışına çıkanlarda şeytanlaşmıştır.Yani durumları ilk şeytana benzemektedir.Bu yüzden insan şeytanları ve cin şeytanları diye kendi aralarında ayrılmışlardır.

---İBLİS ise CİNLERdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir! (kehf 50 den)

---Biz de şöyle dedik: “Ey Âdem! Şüphesiz bu/İblis, sen ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; sonra mutsuz olursun.” (taha 117)

---Dedi ki: 'Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Artık size benden hidayet geldiğinde kim hidayetime uyarsa o ne sapar ne de bedbaht olur.(taha 123)

---Şeytanın adımlarına tâbî olmayın. Muhakkak ki; o, size apaçık düşmandır.(enam 142 den)

---Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd/söz almadım mı? Muhakkak ki şeytan, size apaçık bir düşmandır. (yasin 60)

---Ve kıyâmet günü, gerçekten biz bundan gâfildik/habersizdik dersiniz diye, senin Rabbin, Âdemoğullarının/insanlardan sırtlarından onların zürriyetlerini aldığı zaman onları, nefsleri üzerine şahit tuttu. Allahû Tealâ şöyle buyurdu: “Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” Dediler ki: “Evet, Sen, bizim Rabbimizsin, biz şahit olduk.” (araf 172)

---Allah, o şeytana lânet etti ve o da, “Andolsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım” dedi.Ve onları mutlaka dalâlette bırakacağım. Ve onları, mutlaka kuruntuya düşüreceğim ve mutlaka onlara emredeceğim. Böylece onlar, mutlaka davarların kulaklarını kesecekler ve onlara emredeceğim, öyle ki mutlaka, Allah'ın yarattığını değiştirecekler. Ve kim, Allah'tan başka, şeytanı dost edinirse artık o, apaçık bir hüsranla hüsrana uğramıştır.(nisa 118-119)

Tartışmalarda İBLİS cinlerdendi ama neden MELEKLERLE beraber anılıyor denilmiştir.Kuranda bir toplulukta farklı türden birileri olsa dahi çoğunluğu olan türün adı anılıyor. Benzer örneği Mağara arkadaşlarında görüyoruz.

---Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, "Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır" demişlerdi. (kehf 10)

Şimdi Kehf 10 ayetinde mağarada bulunan gençlerden bahsediyor ama mağarada aynı zamanda bir köpekte var.Kehf suresi 17. ayette bu köpekten bahsetmiştir. Yani farklı türde bir varlık daha var ama bunu başka bir ayette dile getiriyor. Aynı Melekler topluluğunda bulunan bir Cinin sonradan anılması gibi. Yani Mağaradaki gençlerin arasında bulunan köpeğin durumu gibi Cinlerin türünden olan İBLİS, MELEKLERİN arasındadır. Her iki durumdada çoğunluğu esas olan bir hitap kullanılmıştır.Ardından MELEK türünde olanların HEPSİNİN Allah'ın emrini yerine getirdiğini dile getirmiştir.

---Bunun üzerine BÜTÜN melekler saygı ile eğildiler. (hicr 30)

---Bunun üzerine meleklerin HEPSİ birden secde etti. (sad 73)

MELEKLER Allah'ın emriyle hareket eden, insan şekline bürünen, maddi bildiğimiz anlamda yemek yemeyen, görevlerini kusursuz yapan varlıklar olduğunu aşağıdaki ayetlerden anlıyorum;

---O, kullarının üstünde mutlak hâkimiyet sahibidir. Üzerinize de koruyucu gönderir. Nihayet birinize ölüm geldiği vakit elçilerimiz/melek elçiler onun canını alır ve onlar görevlerinde asla KUSUR ETMEZLER. (enam 61)

---Ve andolsun ki insanı Biz yarattık. Ve nefsinin ona ne vesveseler vereceğini biliriz. Ve Biz, ona şah damarından daha yakınız.Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı (melek de) yaptıklarını alıp KAYDETMEKTEDİR. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında yaptıklarını GÖZETLEYEN bulunmasın.(kaf 16-17-18)

---Biz, ona Cebrail'i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü. (meryem 17)

---Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içinde bir korku duydu. Dediler ki: "Korkma, çünkü biz Lût kavmine gönderildik." (hud 70)

---Elçilerimiz/melek elçiler Lût'a gelince onların yüzünden üzüldü, göğsü daraldı ve "Bu çok zor bir gün" dedi.(hud 77)

---Konukları şöyle dedi: "Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla ulaşamayacaklar. Geceleyin bir vakitte aileni al götür. İçinizden kimse ardına bakmasın. Ancak karın müstesna. Çünkü onların (kavminin) başına gelecek olan azap, onun başına da gelecektir. Onların azabla buluşma zamanı sabahtır. Sabah yakın değil midir?!" (hud 81)

---Emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik. Üzerine de Rabbinin katında işaretlenmiş pişirilmiş balçıktan taşlar yağdırdık. Bunlar zalimlerden uzak değildir.( hud 82-83)

---Onlar, bulut gölgeleri içinde Allah'ın meleklerle onlara gelmesini ve emrinin gerçekleşmesini mi gözlüyorlar? Oysa bütün işler Allah'a döner. (bakara 210)

Kavme gelen elçiler o kenti yerle bir ediyor ve kendilerinin emirle geldiğini söylüyorlar. Hangi insan elçi peygamberi uyarıp o beldeden gönderirde oradaki beldeyi yok edebilir? Üzerlerine koşkunç bir sesle taşa çevirebilir? Bu elçilerin insan şekline bürünmeleri zaten insan olmadıklarının göstergesidir. Yemeğe el uzatmamalarıda buna delildir. Bu yüzden İbrahim peygamberde Lut peygamberde onların insan elçi olmadığını farketmişlerdir. Gelen elçiler kavmi yok edecek olan elçilerdir verilen emir geldiğindede yok etmişlerdir.Kuranın tamamında MELEKLERDEN övgüyle söz edilmiş görevlerinde kusur etmedikleri vurgulanmıştır.Gelelim Şeytanı meleklerden biriymiş gibi nitelemenin nasıl bir sakat anlayış doğuracağına...Eğer Melekler görevlerinde kusur etmiyorsa ve şeytanda bir melekse Şeytanda görevinde kusur etmiyordur anlayışı doğar.Bu sakat anlayış ALLAH'I zalim yerine koymaktadır(haşa). Bu şekilde bir anlayışın ortaya çıkmasına sebep olanda Şeytandır. İnsanları doğru yoldan uzaklaştırmak için elinden gelen herşeyi yapmaktadır.Cinler kendilerini melekler gibi tanıtıp insanları yoldan çıkarırlar.

Şimdi gelelim CİN kavramına. Kimdir bu cinler? Ne isterler insanlardan? Ne yaptırırlar? Kurana göre Cin yabancı insanlar mıdır?

---Süleyman’ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı. (neml 17)

Ayette görüldüğü üzere Süleyman peygamberin Cinlerden, İnsanlardan ve Kuşlardan orduları varmış. Bakın ayette hepsinin farklı bir tür olduğu görülüyor. Eğer cinler yabancı insanlarsa, kuşlarda kanatlı insanlar mı ? Kuşların ne olduğu insanlardan farklı bir tür olduğunu biliyoruz. Buna rağmen cinlere yabancı insanlar mı diyoruz ?

---Cinleri de daha önce dumansız ateşten/semum ateşinden yaratmıştık. (hicr 27)

---Cinleri öz ateşten/maricin ateşinden yarattı. (rahman 15)

Ayetlerde cinlerin insanlardan önce yaratıldığı ve dumansız ateşten oldukları vurgulanıyor. Kuranda insanlar topraktan yaratıldığı belirtilmiştir. Bu yaratılmaya mecaz diyemediğimiz gibi cinlerin yaratılmasınada mecaz diyemeyiz. Yani biz topraktan bir tür isek cinlerde ateşten bir türdür.

---Süleyman’ın emrine de, sabah esişi bir ay, akşam esişi de bir aylık yol olan rüzgârı verdik. Erimiş bakır ocağını da ona sel gibi akıttık. Cinlerden de Rabbinin izniyle onun önünde çalışanlar vardı. İçlerinden kim bizim emrimizden çıkarsa, ona alevli ateş azabını tattırırız. (sebe 12)

---Bir de şeytanlardan, Süleyman için dalgıçlık eden ve daha bundan başka işler yapanları da onun emrine verdik. Hep onları zapteden bizdik. (enbiya 82)

Görüldüğü gibi Süleyman peygamberin emrinde şeytanlaşmış cinlerden ve insanlardan bir ordu olduğu ve Süleyman peygamberin emriyle hareket ettikleri söylenmiştir.

---Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi. (neml 39)

Cinlerin ışınlandığı ve maddesel bir boyutta bir eşyayı getirebilme güçleri olduğunu bu ayette görüyorsunuz. Süleyman peygamber emrederse Belkısın tahtını en kısa sürede getireceğini bildirmiştir.Hangi yabancı insan süleyman çok kısa sürede tahtı getirebilir?

---Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimizde, onun ölümünü, bastonunu yiyen ağaç kurdundan başka onlara gösteren olmadı. Böylece o yere yıkılınca, cinler tarafından anlaşıldı.Eğer cinler gaybı/bilinmeyeni biliyor olsalardı aşağılayıcı azabın içinde kalmazlardı. (sebe 14)

---Ey insanlar ve cinler topluluğu, göklerin ve yerin sınırlarını aşmaya gücünüz yetiyorsa, aşıp geçin. Bir yetkiye/bir güce sahip olmadan geçemezsiniz. (rahman 33)

---Hani Kur’an’ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, “Susun!” dediler. Kur’an’ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler. (ahkaf 29)

---De ki: “Cinlerden bir topluluğun Kur'ân dinlediği, sonra: “Biz gerçekten harika, güzel bir Kur'ân işittik.” dedikleri bana vahyedildi.” Cinler:''Kuran doğru yola iletiyor, ona iman ettik.Artık kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk.Demek bizim ahmak olanımız, Allah'a karşı doğruluktan uzak sözler söylüyormuş.Ve gerçekten biz, insanların ve cinlerin Allah'a karşı asla yalan söylemediğini zannettik.Ve insanlardan bazı kişiler, cinlerden bazı kişilere sığınıyorlardı.Böylece onların azgınlıklarını artırdılar.Ve onlar da, sizin zannettiğiniz gibi Allah'ın hiç kimseyi yeniden diriltmeyeceğini zannettiler.Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk.Ve gerçekten de biz, orada, bir söz duymak için bâzı yerlere otururduk, fakat şimdi kim, dinlemeye kalkışsa kendisini gözetliyen bir yakıcı bir ateş buluyor.Doğrusu bilmiyoruz; yeryüzünde olanlara bir kötülük mü istendi, yoksa Rableri kendileri için doğruya iletici bir hayır mı diledi? Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz.Ve gerçekten biz, hidayeti işittiğimiz zaman O'na îmân ettik. Artık kim Rabbine îmân ederse, bundan sonra hakkının verilmemesinden ve zulme uğrayacağından korkmaz.Kuşkusuz içimizde müslüman olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Kim müslüman olursa, işte onlar doğruyu arayıp bulmuşlardır.Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.” (cin 1-15)

---Andolsun, Biz en yakın olan göğü kandillerle süsleyip donattık ve bunları, şeytanlar için taşlama birimleri (rücum) kıldık. Onlar için çılgınca yanan ateşin azabını hazırladık. (mülk 5)

Cinlerin ışınlanma özelliğiyle göğün katlarına gayb haberlerini dinlemek için çıktıkları ve orada bulunan melek bekçiler tarafından yakıcı azaba maruz kaldıkları anlatılmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı cinleri ilah edinenler, cinlerden bilgi almak için cinlere kulluk edenler olmuştur. Cinler insanları kandırarak kendilerine taptırmıştır. Allah cinlerin gaybı bilgiye sahip olamayacaklarını Süleyman peygamberin aracılığıyla bize iletmiştir. Süleyman peygamber ölmesine rağmen Cinler çalışmaya devam etmiştir. Süleyman peygamber dayandığı bastonu bir kurt tarafından çürüdüğünde yere düşmüştür ve böylece cinler öldüğünü anlamışlardır. Eğer gayb bilgisine sahip olsalardı Süleyman peygamberin öldüğünü bilirlerdi denmiştir.

---Ey Âdemoğulları/insanlar! Avret yerlerini kendilerine açmak için, elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın. Çünkü ŞEYTAN VE ONUN KABİLESİ, onları GÖREMEYECEĞİNİZ YERDEN SİZİ GÖRÜRLER. Şüphesiz biz, şeytanları, iman etmeyenlerin dostları kılmışızdır. (araf 27)

Göremeyeceğimiz yerden bizi gören insan dışı varlıklar olduğu ve bizim onları göremeyeceğimizi, onların bizi gördüğü bu ayette açıkça ortaya konmuştur.Cinlere yabancı insanlar diyenler bu ayetleri iyice okusun. Hangi insanı göremeyiz? Varolan yaşayan her insanı gözle görürüz.

---Artık izin günü/kıyamet günü insanlara ve cinlere, günahlarından sorulmaz. (rahman 39)

---De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”(isra 88)

---Eğer dilemiş olsaydık, herkese hidayetini verirdik.Ancak, cinlerin ve insanların bir kısmıyla cehennemi topluca dolduracağıma dair sözüm gerçekleşmiştir. (secde 13)

---Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. (zariyat 56)

---Kâfirler/inkar edenler dediler ki: “Rabbimiz, insanlardan ve cinlerden bizi saptıranları bize göster. Onları ayaklarımızın altına alalım ki en aşağıda kalanlardan olsunlar.” (fussilet 29)

---İşte onlar, kendilerinden önce cinlerden ve insanlardan gelip geçmiş topluluklar içinde, haklarında o sözün (azabın) gerçekleştiği kimselerdir. Şüphesiz onlar ziyana uğrayanlardır. (ahkaf 18)

---Rabbinin, “Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan suçlularla dolduracağım” sözü kesinleşti. (hud 119 dan)

---İşte böylece biz her peygambere insan şeytanlarını ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar aldatmak için birbirlerine kendi aralarında yaldızlı laflar fısıldarlar. Rabbin dileseydi, bunu yapamazlardı. O hâlde, onları iftiralarıyla baş başa bırak. (enam 112)

---Allah, şöyle der: “Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan toplulukları ile birlikte ateşe girin.” Her topluluk arkasından gidip sapıklığa düştüğü yoldaşına lânet eder. Nihayet hepsi orada toplandığı zaman peşlerinden gidenler, kendilerine öncülük edenler için, “Ey Rabbimiz! Şunlar bizi saptırdılar. Onlara bir kat daha ateş azabı ver” derler. Allah, der ki: “Her biriniz için bir kat daha fazla azap vardır. Fakat bilmiyorsunuz.” (araf 38)

---Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. (araf 179 dan)

Ayetlerde görüldüğü üzere iki farklı türden bahsetmektedir. İnsanlar ayrı cinler ayrı olarak zikredilmektedir. Eğer denildiği gibi cinler insan türünden olsaydı sadece insan denildi...

---Allah hepsini toplayacağı gün, 'Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız' der, insanlardan onlara uymuş olanlar, 'Rabbimiz! Bir kısmımız bir kısmımızdan faydalandık ve bize tayin ettiğin sürenin sonuna ulaştık' derler. Allah da buyurur ki :'Cehennem, Allah'ın dilemesine bağlı olarak, temelli kalacağınız durağınızdır' der. Doğrusu Rabbin hakimdir, bilendir. Ve işte böylece kazanmış olduklarından dolayı zalimlerin bir kısmını, bir kısmına musallat ederiz.Ey insan ve cin topluluğu! Size âyetlerimi anlatan ve bugününüze ulaşacağınız konusunda sizi uyaran içinizden elçiler gelmedi mi? “Kendi aleyhimizde şahit olduk.” dediler. Dünya hayatı onları aldattı. Ve kendilerinin kâfir olduğuna, kendileri şahit oldular. (enam 128-129-130)

Enam suresi 128.ayetin başında Allah,'Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız' der, Yani cinlerin şeytanlaşmış olanları insanlara iner ve vesveseyle yoldan çıkarır. İnsanlara kötülüğü emreder. Şeytanlaşmış cinler insanların günahları sebebiyle onlara dost olur.

---Şeytanın hâkimiyeti/yaptırımı, sadece onu dost edinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerindedir. (nahl 100)

---Görmedin mi biz şeytanları, hakikat bilgisini inkâr edenler üzerine irsâl ettik/gönderdik de onları oynatıp duruyorlar. (meryem 83)

---İnsanlardan kimi vardır ki, hiçbir bilgisi olmadığı hâlde, Allah hakkında tartışmaya girer ve her azgın şeytanın ardına düşer.(hacc 3)

---Şeytan hakkında, “Her kim onu dost edinirse, mutlaka o kimseyi saptırır ve onu cehennem azabına sürükler” diye yazılmıştır. (hacc 4)

---Şeytanlar kimlere iner size haber vereyim mi? Onlar, her günahkâr yalancıya inerler.Onlar kulak verirler. Çoğu da yalancıdırlar.(şuara 221-222-223)

---Muhakkak ki şeytan, sizin düşmanınızdır. Öyleyse onu düşman edinin. O, kendi taraftarlarını sadece alevli ateş/cehennem ehlinden olmaları için çağırır. (fatır 6)

---Ve kim Rahmân'ın zikrinden/hatırlatmasından yüz çevirirse, şeytanı ona musallat ederiz. Böylece şeytan, onun yakın arkadaşı olur.(zuhruf 36)

--- Ve işte böylece kazanmış olduklarından dolayı zalimlerin bir kısmını, bir kısmına musallat ederiz. (enam 129)

Şeytanlaşmış cinler hakikati inkar eden, faiz yiyen, Allah' a ortaklar koşan, hiçbir bilgisi olmadığı halde araştırmadığı halde Allah'a iftira eden, günahkar olan ve tövbe etmeyen, yalancı olan ve doğruları konuşmayan herkese iner. Vesveseleriyle daha fazla sapmasına yol açar. Bu sapkınlık arttıkça dahada şeytanlaşmış olacaktır.

---Allah ile cinler arasında soy bağı uydurdular. Oysa cinler de kendilerinin Allah’ın huzuruna getirileceklerini bilirler. (saffat 158)

---Bir de cinleri Allah’a birtakım ortaklar yaptılar. Oysa onları O yarattı. Bilgisizce Allah’a oğullar ve kızlar da uydurdular. O, onların niteledikleri şeylerden uzaktır, yücedir. (enam 100)

---“Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.” (neml 24)

---O şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer mü’min iseniz, benden korkun. (ali imran 175)

---Bir kısmı hidayete erdi ve bir kısmının üzerine dalâlet hak oldu. Muhakkak ki onlar, Allah'tan başkasını, şeytanları dostlar edindiler. Ve onlar kendilerinin hidayete erdiklerini zannediyorlar. (araf 30)

Şeytanlaşmış cinler ve onların yardımcıları şeytanlaşmış insanlar kötülüğün yayılmasını arzu ederler. Allah'a ortak koşulmasını ve her fırsatta yanlışa sürüklenmenizi isterler. Sapmış olan insanlarda kendilerinin hidayette olduğunu zannederler. Bu şeytanın oyunudur.

---Ve o gün, herkesi toplar da sonra meleklere, bunlar mı der, size tapıyorlardı? Melekler derler ki: “Seni eksikliklerden uzak tutarız. Onlar değil, sen bizim dostumuzsun. Hayır, onlar cinlere/cinlerin söylediklerine inanıyor ve onlara ibadet ediyorlardı.” (sebe 40-41)

Melekler, cinlerin insanları kandırdığını ve böylece saptıklarını özellikle vurgulamışlardır.Allah melekleri yada peygamberleri ilah edinmemizi istemez. Sadece ve yalnızca Allah'a kulluk etmemiz gerektiği vurgulanmıştır. (bkz. ilgili ayet ali imran 80)

Peki bu şeytanlaşmış cinlerden nasıl korunuruz? Şeytanların kimlere indiği bildirilmiş ve bunların neler yaptığı söylenmiştir. Bu söylenenleri yapmamak ve doğru yaşamak onları uzak tutacaktır. Her işe başlandığında ve vesveseler ortaya çıktığında Yalnızca Allah'a sığınmamız gerektiği vurgulanmıştır. Şeytan ancak onlara dost olanlara yaptırımı vardır.

---Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.(nahl 98)

---Kullarıma söyle: en güzel sözü söylesinler. Çünkü şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık bir düşmanıdır. (isra 53)

---Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. (nur 21)

---Ve “Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.Şeytanların kışkırtmalarından vesveselerinden sana sığınırım.” de. (müminun 97-98)

---Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.Korunanlara gelince, onlara şeytandan bir vesvese dokunduğunda, hakikatlerini tezekkür ederler/düşünürler. Basîretle değerlendirme yaparlar.(araf 200-201)

---De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlâh’ına sığınırım.” (nas suresi )

Sonuç olarak Şeytan, yani ilk şeytanlaşan İblis bir Cindir. Meleklerden değildir. Melekler görevlerini harfiyyen yerine getirir ve Allah' a karşı gelmezler. Şeytan ve onunla beraber şeytanlaşan cinler insanları doğru yoldan saptırmak için ellerinden ne geliyorsa yaparlar.Şeytanlar insanlara düşmandır. İnsanlardan onlara uyanlarda şeytanlaşmış insanlar olurlar. Şeytanlaşmış cinler, şeytanlaşmış insanlara musallat olurlar ve onlar doğruya yönelmezlerse bırakmazlar. İnsanlardan ve cinlerdende iman edenler vardır. Şeytanlaşmış insanlar ve şeytanlaşmış cinler beraber haşrolunacaklardır.

En doğrusunu Allah bilir. Selam, dua ve muhabbetle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder