7 Şubat 2016 Pazar

KURANDA KADER VE ÖZGÜR İRADE



Kader; Kuran bakış açısıyla ölçü, tayin edilen miktar, takdir edilen miktarın takdir edilen zamanda gerçekleşmiş olması olarak tanımlanmıştır. Ayetlerde geçen ''Kader'' kelimesini inceleyelim...

Gökten takdir edilen miktarınca su indirildi (bkz. rad 17 den)

Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanımızda olmasın. Biz onu ancak kader ile/takdir edilen zamanda belli bir ölçüyle indiririz. (bkz. hicr 21 den)

Hani, kız kardeşin gidip «Ona bakacak birini size bulayım mı?» diyordu. Böylece seni, gözü gönlü mutluluk dolsun ve üzülmesin diye annene geri verdik. Ve sen, birini öldürdün de seni endişeden kurtardık. Seni iyiden iyiye denemeden/sınavdan geçirdik. Bunun için yıllarca Medyen halkı arasında kaldın. Sonra takdir edilen zamanda/kader ile geldin ey Musa! (bkz. taha 40)

Ve Biz, semadan/gökten takdir edilmiş miktarda/kader ile su indirdik. Böylece onu yeryüzünde yerleştirdik. Ve muhakkak ki Biz, onu elbette gidermeye gücümüz yeter. (bkz. müminun 18)

O ki; göklerin ve yeryüzünün mülkü, O'nundur. Ve O, çocuk edinmemiştir. Mülkte, O'nun ortağı olmamıştır. Ve herşeyi, O yarattı sonra da onların kaderini takdir etti/takdir edilen miktarı takdir edilen zamana yerleştirdi. (bkz. furkan 2)

Allah kullarına rızkı bol bol verseydi yeryüzünde azgınlık ederlerdi. Fakat O, dilediği rızkı kader ile/tayin edilen zamana göre indirir. Çünkü O, kullarından haberdardır, onları görmektedir. (bkz şura 27 den)

Muhakkak ki Biz, herşeyi, bir kader ile/takdir edilen zamanda belli bir ölçüyle yarattık.(bkz. kamer 49)

Allah herşey için bir kader/ölçü/takdir edilen zaman tayin etmiştir. (bkz. talak 3 den)

takdir edilen süreye kadar/kader ile rahimlerde tuttuk. (bkz. murselat 22 den)

Bir damla sudan yarattı böylece ona kader/ölçü/takdir edilen zamana tayin etti (bkz. abese 19 dan)

Ve O ki, bir kader(kişiyi zamana tayin etti)tayin etti. Sonra da hidayet etti/doğru yolu gösterdi. (bkz. ala 3 den)

Onu imtihan edip kaderi/ölçüyü/takdir edilen rızkını daralttığında ise "Rabbim bana ihanet etti" der. (bkz. fecr 16 dan)

İncelediğimiz üzere kader dediğimiz olgunun her varlığın vakti belirlenmiş bir zamanda, belli bir ölçü çerçevesinde, yeryüzünde bulunması anlamında söylendiğini görüyoruz.Bunu bir örnekle açıklayacak olursak bir çocuğun oluşumu 9 ay sürer. Çocuğun anne karnında oluşma süreci, büyümesi ve doğması kaderidir diyebiliriz. Çocuğun o zamanda anne karnında belli bir ölçü dahilinde ve belli bir zaman aralığı dahilinde takdir edilmiştir. Gelişim süreci ona tayin edilen kaderdir. Oluştuğu zaman dilimide onu taşıyan kişinin kimliği, ırkıda takdir edilmiştir. Bu yüzden her kişinin doğumuyla beraber seçemediği olgular kaderidir.Hiçkimse etnik kimliğini, ırkını, annesini, babasını, akrabalarını, yaşadığı zaman dilimini yani kaçıncı yüzyılda doğacağını seçemez. Seçilmeyen ve bize takdir edilen bu olgular kaderimizdir.Kişilik sürecine girdiğimizde yani doğruyla yanlışı, siyah ile beyazı ayırt etmemizde bize takdir edilen olgudur. Tüm bu takdir edilen kaderimiz var diye herşeyimiz bizim dışımızda takdir edilmiş değildir. Kaderimiz elbette vardır ama bu özgür iradeli olmadığımız anlamına gelmez.Allah bize iyiliğe ve kötülüğe meyletme yetisini, muhakeme yetisini, vicdan yetisini vermiştir. Doğru yol ve eğri yolu göstermiştir. İstediğinizi yapmakta özgürsünüz ama sonuçlarına katlanmak zorundasınız demiştir. Yapılan seçimler sonucu mükafat yada ceza göreceğimizi Kuranda aşağıdaki ayetlerden görmekteyiz...

Nefse ve onu düzenleyip biçimlendirene , Sonra da ona İYİLİK ve KÖTÜLÜK yapabilme kabiliyeti verene andolsun ki, nefsini arındırıp temizleyen terbiye eden gerçekten kurtulmuştur. (bkz. şems 7-8-9 )

iki apaçık yolu (doğru yolu ve yanlış yolu) göstermedik mi? (beled 10 dan)

İşte bu, hak olan gündür. Artık DİLEYEN/İSTEKLİ OLAN kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.(nebe 39)

DİLEYEN/İSTEKLİ OLAN ondan öğüt alır. (abese 12)

De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık DİLEYEN/İSTEKLİ OLAN iman etsin, DİLEYEN/İSTEMEYEN inkar etsin." (kehf 29 dan)

HERKESE KAZANDIĞI AMELLERİN KARŞILIĞI verilecek ve onlara asla HAKSIZLIK YAPILMAYACAKTIR. (bakara 281 den)

hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir. (ali imran 161 den)

kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. (ali imran 185 den)

günah kazananlar yaptıkları karşılığında cezalandırılacaklardır. (enam 120 den)

Artık kazanmış olduğunuz şeylere karşılık, azabı tadın" derler. (araf 39 dan)

Bu ceza , sizin ÖNCEDEN YAPTIKLARINIZIN KARŞILIĞIDIR. Yoksa Allah kullarına zulmedici değildir. (bkz.enfal 51 den)

KAZANDIKLARININ karşılığı olarak, varacakları yer de cehennemdir. (tevbe 95 den)

Şüphesiz Rabbin onların her birine, YAPTIKLARININ karşılığını tastamam verecektir. (hud 111 den)

Allah herkese KAZANDIĞININ karşılığını vermek için böyle yapar. (ibrahim 51 den)O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak İŞLEMEKTE olduğunuz şeylerin KARŞILIĞI verilir. (yasin 54)

Siz ancak İŞLEDİKLERİNİZİN KARŞILIĞI ile cezalandırılırsınız. (SAFFAT 39)

Bugün HERKESE KAZANDIĞININ KARŞILIĞI verilir. Bugün asla zulüm yoktur. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir. (MÜMİN 17)

Sonra çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir. (NECM 41)

HERKES KAZANDIĞINA KARŞILIK bir rehindir. (müddesir 38)

Kim bir iyilik ederse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıklarının karşılığını(cezayı) görürler. (kasas 84)

Görüldüğü üzere kader üzerine yani takdir edilen zamanda ve takdir edilen kişilere gönderilen bizler seçimlerimiz sonucu mükafat veya ceza göreceğiz. Hiçkimse doğduğunda cehennemlik yada cennetlik olmaz. Tüm bunlar kişiler tarafından kazanılır. Kazanım sonucunda yaptıklarımıza şahit , aleyhimize şahit olarak Rabbe döneceğiz.

Allah'ın yaptıklarımızı bilmesi konusuna gelelim.Allah katında 1 gün bizim katımızda 1000 yıl gibidir(bkz. hac 47 den).
Yani bizim kavradığımız zamanla 1000 yıl sonrasını ve daha fazlasını Allah bilmektedir.Bizim kavradığımız zamanlardan örnekler vermeside bu yüzdendir. Yani biz bir günün ne kadar kısa olduğunu biliriz ve böyle değerlendiririz ama bin yıl çok uzundur.Bin yıl gibi uzun zaman Allah katında çok kısa bir zamandır denilmek istenmektedir. Örnekleyecek olursak şuan 2014 yılında isek Allah 3014 yılında neler olacağını ve dahada ilerisinde neler olacağını bilmektedir.
''Peki Allah herşeyi biliyor neden bizi dünyaya gönderiyor direk cennete ve cehenneme göndermiyor?'' dediğinizi duyar gibiyim.

Eğer Allah kişileri dünyaya göndermeden direk cennete ve cehenneme atsaydı! İnsanlar ''Bizim suçumuz ne? Neden bizi cehenneme attın? Bize haksızlık ettin belki doğru yolu bulacaktık!!'' demelerine sebep olacaktır. Allah tüm bunları bildiğinden dolayı bizi bize karşı şahit etmek için dünyaya göndermiştir. Yaptıklarımıza , hatalarımıza, doğrularımıza ve her hareketimize karşı aleyh ve leyhte şahidiz. Bu şahitlik vicdanen bizi susturacak herkes nereye gideceğini bilecek ve bilinen gerçeği kabul etmiş olacaktır. (bkz.araf 37, tevbe 17, nur 24, fussilet 20, adiyat suresi, kehf 49, isra 13, isra 14)

selam ve dua ile..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder