8 Şubat 2016 Pazartesi

KURANDA MİRAÇ-İSRA YÜRÜYÜŞÜ



Peygamberimizin miraca çıktığı ile ilgili rivayetsel bilgi çerçevesinde Kuran okumaları yüzünden İsra suresi hep yanlış anlaşılmıştır. İsra suresi ve Necm suresi miraca delil olarak sunulmuştur. Bu surelerin miraç olayına delil olmadığını aksine başka bir olayı anlattığını vurgulayacağım.

Bir konuda kurandan delil sunmak istiyorsanız kuranda o kelimenin geçtiği tüm ayetleri gözden geçirmeli ve bütün ayetlerden bir sonuç çıkarmak istiyorsanız tüm ayetleri baz almanız gerekmektedir. Kuranı kurandan sorgulamak; ilgili ayetlerin tümünü göz önüne almaktır. Aksi takdirde kuranın bahsettiğini değil kendi görüşünüzü savunmuş olursunuz.

Kuranda ''İsra, esri = gece yürüyüşü '' demektir. Gece yürüyüşüyle ilgili tüm ayetleri göz önüne almak ve tüm bulunan ayetleri okumak gerekir. Okunduğu zaman gece yürüyüşü yapan iki peygamber olduğunu göreceksiniz. Birincisi Lut peygamber, ikincisi Musa peygamberdir.

Lut peygamberle ilgili olan ayetler; hud 81, hicr 65 ilgili ayetlere göz atmanızı isterim.

Musa peygamberle ilgili olan ayetler; tâhâ 77, şuarâ 52, duhan 23, isra 1 ilgili ayetlere göz atmanızı isterim.

Lut peygamberin ve onunla beraber olanları gece yürüyüşü yapıp yola çıkması geride kalanların helak olacak olmasındandır. Geride kalanların helâk olması birer âyettir. Ama Lut peygamber ve kavmine geriye bakmaması önerilmiştir. Ayetlerin gösterilmesi durumu söz konusu değildir.

Musa peygamberin ve kavminin gece yürüyüşü yaparak yola çıkması, firavundan ve askerlerinden kaçmaları ve bu yürüyüş içerisinde bir takım mucizevi olaylarla karşılaşmış olmaları birer ayettir. Ayetlerin insanlara gösterilmesi söz konusudur.

Şimdi Musa peygamberle ilgili olan ayetleri göz önüne alalım;

-----------------------------
-Ve andolsun ki Biz, Musa'ya vahyettik ki: “Kullarımla GECE ÇIKIP YÜRÜ ! Sonra da asanla vurarak onlar için denizde kuru bir yol aç! Firavunun size yetişmesinden korkma ve endişe etme!” (taha 77)

-Bunun üzerine Firavun, askerleri ile birlikte onların peşine düştü. Deniz onları gömüp boğuverdi. (taha 78)

-------------------------------

- Musa'ya: Kullarımı GECE YÜRÜYÜŞÜ için yola çıkar; çünkü takip edileceksiniz, diye vahyettik. (şuarâ 52)

- Firavun da şehirlere toplayıcılar gönderdi (şuarâ 53)

- Dedi ki, “Bunlar pek az ve önemsiz bir topluluktur.Fakat bizi öfkelendiriyorlar.Ama biz uyanık ve tedbirli bir topluluğuz.” (şuarâ 54, 55, 56)

- Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık. (şuarâ 57, 58, 59)

- Böylece Firavun ve ordusu güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular. (şuarâ 60 )

- İki topluluk birbirinin görüş alanına girince, Mûsâ’nın arkadaşları:
'Kesinlikle bize yetişecekler, yakalanacağız' dediler. (şuarâ 61)

- "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir." (şuarâ 62)

- Bunun üzerine Mûsâ’ya, “Asan ile denize vur” diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı. Her parçası koca bir dağ gibiydi. (şuarâ 63)

- Ve diğerlerini/firavunun adamlarını oraya yaklaştırdık. Mûsâ'yı ve onunla berâber bulunanların hepsini kurtardık.Sonra diğerlerini/firavunun ve adamlarını boğduk. (şuarâ 64, 65, 66)

- Muhakkak ki bunda gerçekten ÂYET/MUCİZE/DELİL vardır. onların çoğu iman etmediler. (şuarâ 67)

-----------------------------------

- Ve andolsun ki Biz, onlardan önce firavun kavmini de imtihan ettik. Ve onlara da kerim bir resûl/Musa gelmişti. (duhân 17)

- ''Ey Allah'in kullari! Bana gelin, dogrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'a karşı ululuk/büyüklük taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil getiriyorum.Şüphesiz ki ben, beni taşlamanızdan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığındım'' (duhân 18, 19, 20 )

- Eğer bana inanmıyorsanız artık benden uzaklaşın.Bunun üzerine: “Bunlar günahkâr bir kavimdir.” diye, Rabbine dua etti.(duhân 21, 22)

- Öyleye GECE YÜRÜYÜŞÜ YAPMAK ÜZERE kullarımla yola çık! Muhakkak ki siz takip edileceksiniz. (duhân 23)

- Denizi açık bırak, Çünkü onlar ordu halinde gelip boğulacaklar. (duhân 24)

- Onlar geride neler bırakmışlardı: Bahçeler, pınarlar, ekinler ve yüksek makamlar, zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler (duhân 25, 26, 27 )

- İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık. (duhân 28)

- Ve onlara, içinde apaçık imtihan olan ÂYETLER/MUCİZELER verdik. ( duhân 33)

------------------------------------

- ÂYETLERİMİZİ göstermek için, kulunu geceleyin Mescid-i Haram'dan, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya
GECE YÜRÜTEN Allah, Sübhan'dır. Muhakkak ki O, en iyi işiten, en iyi görendir. (isrâ 1)

- VE Mûsâ’ya Kitab’ı verdik ve onu, “Benden başkasını vekil edinmeyin” diyerek, İsrailoğullarına bir rehber yaptık.

(isrâ 2)

------------------------------------

Gördüğünüz üzere gece yürüyüşü yaparak yola çıkan Musa peygamber ve kavmi âyetler/mucizeler gösterilmesi için yola koyuluyorlar. Denizin yarılması, firavunun ve askerlerinin boğulması birer âyettir. Musa peygamber Mescidil Aksaya yolculuk ettiği ve kavmiyle beraber oraya doğru yol kateddiği bilinmektedir. İsra suresi ayetini tekrar bu ayetlerle okuduğumuzda ayetleri göstermek için yola çıkan kulun Musa peygamber olduğunu ve kavmiyle beraber yola çıktığını ayetlerin denizin yarılması ve firavunun boğulması olduğu görülüyor.İsra suresi birinci ayette ''KULUNU'' ifadesi geçmesine rağmen bunu parantez içi veya direk olarak Muhammed peygambere yormuşlardır. Halbuki İsra suresi ikinci ayet Musa peygamberden bahsetmektedir. Duhan suresi, Şuara suresi , Taha sureside Musa peygamberin bu olayı gerçekleştirdiğini vurgulamaktadır.
Mescidil haram Kuranın tümünde Mekkede bulunan yer olarak görünmektedir. Musa peygamberin Mescidil Haramda konaklamış yada uğramış olma ihtimali vardır. Bu konuda tam bilgi sahibi değilim ama araştırılması gerektiğine inanıyorum.

-------------------------------------------

şimdi gelelim miraçla ilgili delil getirilen Necm suresine

- Kaybolduğu zaman yıldıza andolsun.Arkadaşınız/Muhammed peygamber sapmadı ve azmadı. (necm 1,2)

- O, arzusuna göre de konuşmaz.Sadece O'na vahyolunan vahiydir. (necm 3,4)

- O'na çok şiddetli ve kudretli olan/Cebrail öğretti. (necm 5)

- O/Cebrail, kuvvet ve azamet sahibi öylece ufkun en yüksek ufukta istiva etti/yöneldi. (necm 6, 7)

- Sonra yaklaştı ve ardından indi/sarktı.Böylece iki yay mesafesi kadar, hatta daha yakın oldu. (necm 8, 9)

- Böylece O'nun kuluna vahyedeceği şeyi vahyetti. (necm 10)

- Gönlü, gördüğünü yalanlamadı. (necm 11)

- Hâlâ gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz? (necm 12)

- Ve andolsun ki, onu/Cebraili başka bir inişinde de gördü. (necm 13)

- En son ağacın yanında. (necm 14)

- Barınacak bahçe onun yanındadır. (necm 15)

- O zaman kuşatıp sarıyordu ağacı kuşatıp saran (necm 16)

- Bakışı kaymadı ve haddi aşmadı. (necm 17)

- Andolsun ki o, Rabbinin büyük âyetlerinden gördü. (necm 18)

-------------------------------------------

Necm suresinde Muhammed peygamberin bulunduğu konumun dünyada olduğunu ve Cebrail aleyhisselamın bir inişle ona yöneldiğini görüyoruz. Onu gerçek görüntüsüyle gördüğünü ve bununla beraber birçok ayetleri gördüğünü tahmin ediyoruz. Bakın yükselmek söz konusu değil Cebrail aleyhiselamın inişi söz konusudur.

Ayrıca İsra suresinde Muhammed peygamberden göğe yükselmesini (bkz isra 93) istiyorlar. Muhammed peygamberimiz aynı ayette ben insan peygamberden başka bir şey miyim ? demiştir. İsra suresi 59. ayette de mucize/ayet gönderilmesinden alı koyan şeyin inkar etmelerini değiştirmeyecek olmaları vurgulanmıştır.

EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR... SELAM VE DUA İLE...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder