O, "Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek ?" demişti.
Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: "Ne kadar (ölü) kaldın?"
O, "Bir gün veya bir günden daha az kaldım" diye cevap verdi.
Allah şöyle dedi: "Hayır, yüz sene kaldın. '' ( BAKARA 259 dan)
--------------------------
Böylece biz, birbirlerine sorsunlar diye onları mağaradaki gençleri uyandırdık.
İçlerinden biri: "Ne kadar kaldınız"? dedi.
"Bir gün, ya da bir günden az", dediler. (kehf 19 dan)
Onlar mağaralarında üçyüz dokuz yıl kaldılar. ( kehf 25 )
--------------------------
''Yerde/toprakta ne kadar seneler kaldınız?'' (mümiun 112)
''Bir gün veya daha az bir sure kaldık, sayanlara sor'' derler. (müminun 113)
--------------------------
Ölümden sonra yeniden dirilme gününe kadar bilincin açık olmadığı ve zaman geçmiş olsada hiçbir şeyin hissedilmeyeceğini, zamanın bize anlam ifade etmeyeceği gerçeğini bu ayetlerden görmekteyiz. Ölümden sonra 3000 yılda toprakta kalsak biz 1 gün kalmış gibi hissedeceğiz... Kuran dünya hayatından ve ahiret hayatından bahseder. Din gününden , hesap gününden bahseder. Terazinin kurulacağı ve herşeyin tastamam ödeneceği günden... ayetlere bakınca inkarcıların din günü topraktan kalktıkları zaman bu zor bir gündür(bkz.kamer 8) dediklerini görmekteyiz. Kabirde azap çekilmiş olsa bizi burdan kim kaldırdı ve peygamberlerin bize söylediği din günü doğruymuş(bkz. yasin 52) yerine --> bizim azabımızı durdurup bizi burdan kim kaldırdı demeleri gerekmez miydi?
Din gününden bahseden ve o zaman yaptığımızın karşılığını göreceğimizi dile getiren ayetlere bakalım
--------------------------
Herkesin nefsi için mücadele ederek geleceği, kendilerine zulmedilmeksizin herkese yaptığının karşılığının eksiksiz ödeneceği günü (din gününü ) düşün. (nahl 111)
Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah'a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır. (bakara 281)
Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size o zaman verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. (ali imran 185)
O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. (yasin 54)
Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir. Bugün asla zulüm yoktur. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir. (mümin 17)
Kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. (infitar 4-5)
Amel defterleri açıldığı zaman , Gökyüzü açılıp yarıldığı zaman, cehennem alevlendirildiği zaman, cennet yakınlaştırıldığı zaman Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir. ( tekvir 10-14 ayetler)
Sûr'a üfürüldüğü zaman onlar(insanlar) kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.( yasin 51)
Kabirlerden, gözleri dehşete düşmüş olarak çıkarlar. Sanki onlar, etrafa yayılan çekirgeler gibidir.(kamer 7)
Kendilerini çağırana doğru koşarlar.kafirler «Bu zor bir gündür» derler. (kamer 8)
O gün onlar, sanki dikili hedefe acele akın edip gidiyorlarmış gibi kabirlerinden sür'atle çıkarlar.(mearic 43)
«Eyvah bizlere! Bugün ceza günüdür.» derler.(saffat 20)
Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”(yasin 52)
Kıyametin koptuğu gün suçlular bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar böyle uzaklaştırılıyorlar.(rum 55)
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise şöyle derler: 'Andolsun ki Allah'ın kitabında olana göre siz yeniden diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden diriliş günüdür. Ancak siz bilmiyordunuz.'(rum 56)
--------------------------
şimdi gelelim kabir azabıyla ilgili dedikleri mümin 46.ayete
Kuranda kabir azabıyla ilgili mümin 45-46. ayetini hep öne sürüyorlar ama hiç hud suresi 98. ayeti görmezler.
Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası! (hud 98)
(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam --->sunulurlar/arz olunurlar<---. Kıyametin kopacağı günde , “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.(mümin 46)
ayette geçen ''yu'radune'' kavramına <arz olunurlar/sunulurlar> manasını vermişler fakat hud suresi 18.ayette aynı kavram ''sunulacaklar/
Kim Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalimdir? İşte bunlar, Rablerine ---->arz edilecekler<--- ve şâhitler de, “Rablerine karşı yalan söyleyenler işte bunlardır” diyeceklerdir. Biliniz ki, Allah’ın lâneti zalimler üzerinedir. (hud 18)
Ateşe --->arz edileceklerken<-- onların, zilletten başlarını öne eğerek göz ucuyla gizli gizli baktıklarını göreceksin. İnananlar da: İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır, diyecekler. Kesinlikle biliniz ki, zalimler, sürekli bir azap içine girmiş olacaklar (bkz. şura 45)
yani mümin suresinin 46. ayetinin ifadesi ''Onlar sabah akşam ateşe arzolunacaklar'' ifadesi olmalıdır.
sabah ve akşamın sadece dünya ile ilgili bir olgu olmadığını ahirettede sabah akşam kavramının var olduğunu ayetlerden görmekteyiz.
--------------------------
O gün --->yer,başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür<--- ve insanlar her şeyin üzerinde yegâne hâkim olan Allah’ın huzuruna çıkarlar. (bkz. ibrahim 48)
Orada boş söz işitmezler. Yalnızca "selam!" işitirler. Orada --->sabah akşam<---- rızıkları da vardır. (meryem 62)
Onlar, ---->gökler ve yerler<--- durdukça orada ebedi olarak kalacaklardır (hud 107 den)
Mutlu olanlara gelince, ----->gökler ve yerler durdukça<--- içinde ebedi kalmak üzere cennettedirler.(hud 108 den)
İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Oradaki esenlik dilekleri "selam" dır. (ibrahim 23)
--------------------------
ayetlerden anlaşılacağı üzere kıyamet vakti gökler ve yerler dönüştürülüyor ve yeni dönüştürülmüş olan düzende sabah ve akşam kavramları ve gök ve yer kavramlarıda halen devam ediyor. Oluşan yeni düzenin ebedi olduğu ve değişmeyeceğinide ilgili ayetlerden görüyoruz.
ve mümin suresi 46.ayete dayanarak firavunun kabirde azap çektiğini iddia edenler hud suresinin şu ayetlerlerini neden görmemektedir.
Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası! (hud 98)
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek! (hud 99)
ayette kabirle ilgili bir lanet var mı? Allah unutur mu? (bkz. taha 52 )
Kuran dünya hayatından ve ahiret hayatından bahseder kabir hayatından bahsetmez Allah unutmaz (bkz. ta ha 52)
--------------------------
ALLAH AZABI KABRE DEĞİL, KIYAMET GÜNÜNE ERTELEMEKTEDİR…
Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.(rum 12)
Kıyametin kopacağı gün, işte o gün fırkalara/bölümlere ayrılacaklardır. (rum 14)
Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Kıyamet kopacağı gün, işte o gün batıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır.(casiye 27)
“Ey Peygamber! Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah'ın habersiz olduğunu sanma! Ancak Allah, onların cezalarını, gözlerin dışa fırlayacağı güne erteler. O gün, başlarını dikerek koşacaklar, gözleri kendilerine bile dönmeyecek ve gönülleri bomboş kalacaktır.” (İbrahim Suresi, 42-43)
Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler (nahl 61 den )
Eğer Allah insanları, kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. (fatır 45 den)
--------------------------
görüldüğü üzere amel defterinin açıldığı , herkese yaptığının karşılığını göreceği zamanın Hesap günü/DİN günü/Ceza günü/Mükafat gününde ödeneceği ayetlerde sabittir.
selam ve dua ile...
Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: "Ne kadar (ölü) kaldın?"
O, "Bir gün veya bir günden daha az kaldım" diye cevap verdi.
Allah şöyle dedi: "Hayır, yüz sene kaldın. '' ( BAKARA 259 dan)
--------------------------
Böylece biz, birbirlerine sorsunlar diye onları mağaradaki gençleri uyandırdık.
İçlerinden biri: "Ne kadar kaldınız"? dedi.
"Bir gün, ya da bir günden az", dediler. (kehf 19 dan)
Onlar mağaralarında üçyüz dokuz yıl kaldılar. ( kehf 25 )
--------------------------
''Yerde/toprakta ne kadar seneler kaldınız?'' (mümiun 112)
''Bir gün veya daha az bir sure kaldık, sayanlara sor'' derler. (müminun 113)
--------------------------
Ölümden sonra yeniden dirilme gününe kadar bilincin açık olmadığı ve zaman geçmiş olsada hiçbir şeyin hissedilmeyeceğini, zamanın bize anlam ifade etmeyeceği gerçeğini bu ayetlerden görmekteyiz. Ölümden sonra 3000 yılda toprakta kalsak biz 1 gün kalmış gibi hissedeceğiz... Kuran dünya hayatından ve ahiret hayatından bahseder. Din gününden , hesap gününden bahseder. Terazinin kurulacağı ve herşeyin tastamam ödeneceği günden... ayetlere bakınca inkarcıların din günü topraktan kalktıkları zaman bu zor bir gündür(bkz.kamer 8) dediklerini görmekteyiz. Kabirde azap çekilmiş olsa bizi burdan kim kaldırdı ve peygamberlerin bize söylediği din günü doğruymuş(bkz. yasin 52) yerine --> bizim azabımızı durdurup bizi burdan kim kaldırdı demeleri gerekmez miydi?
Din gününden bahseden ve o zaman yaptığımızın karşılığını göreceğimizi dile getiren ayetlere bakalım
--------------------------
Herkesin nefsi için mücadele ederek geleceği, kendilerine zulmedilmeksizin herkese yaptığının karşılığının eksiksiz ödeneceği günü (din gününü ) düşün. (nahl 111)
Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah'a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır. (bakara 281)
Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size o zaman verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. (ali imran 185)
O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir. (yasin 54)
Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir. Bugün asla zulüm yoktur. Şüphesiz Allah hesabı çabuk görendir. (mümin 17)
Kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. (infitar 4-5)
Amel defterleri açıldığı zaman , Gökyüzü açılıp yarıldığı zaman, cehennem alevlendirildiği zaman, cennet yakınlaştırıldığı zaman Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir. ( tekvir 10-14 ayetler)
Sûr'a üfürüldüğü zaman onlar(insanlar) kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.( yasin 51)
Kabirlerden, gözleri dehşete düşmüş olarak çıkarlar. Sanki onlar, etrafa yayılan çekirgeler gibidir.(kamer 7)
Kendilerini çağırana doğru koşarlar.kafirler «Bu zor bir gündür» derler. (kamer 8)
O gün onlar, sanki dikili hedefe acele akın edip gidiyorlarmış gibi kabirlerinden sür'atle çıkarlar.(mearic 43)
«Eyvah bizlere! Bugün ceza günüdür.» derler.(saffat 20)
Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”(yasin 52)
Kıyametin koptuğu gün suçlular bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar böyle uzaklaştırılıyorlar.(rum 55)
Kendilerine ilim ve iman verilenler ise şöyle derler: 'Andolsun ki Allah'ın kitabında olana göre siz yeniden diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden diriliş günüdür. Ancak siz bilmiyordunuz.'(rum 56)
--------------------------
şimdi gelelim kabir azabıyla ilgili dedikleri mümin 46.ayete
Kuranda kabir azabıyla ilgili mümin 45-46. ayetini hep öne sürüyorlar ama hiç hud suresi 98. ayeti görmezler.
Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası! (hud 98)
(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam --->sunulurlar/arz olunurlar<---. Kıyametin kopacağı günde , “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.(mümin 46)
ayette geçen ''yu'radune'' kavramına <arz olunurlar/sunulurlar> manasını vermişler fakat hud suresi 18.ayette aynı kavram ''sunulacaklar/
Kim Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalimdir? İşte bunlar, Rablerine ---->arz edilecekler<--- ve şâhitler de, “Rablerine karşı yalan söyleyenler işte bunlardır” diyeceklerdir. Biliniz ki, Allah’ın lâneti zalimler üzerinedir. (hud 18)
Ateşe --->arz edileceklerken<-- onların, zilletten başlarını öne eğerek göz ucuyla gizli gizli baktıklarını göreceksin. İnananlar da: İşte asıl ziyana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardır, diyecekler. Kesinlikle biliniz ki, zalimler, sürekli bir azap içine girmiş olacaklar (bkz. şura 45)
yani mümin suresinin 46. ayetinin ifadesi ''Onlar sabah akşam ateşe arzolunacaklar'' ifadesi olmalıdır.
sabah ve akşamın sadece dünya ile ilgili bir olgu olmadığını ahirettede sabah akşam kavramının var olduğunu ayetlerden görmekteyiz.
--------------------------
O gün --->yer,başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür<--- ve insanlar her şeyin üzerinde yegâne hâkim olan Allah’ın huzuruna çıkarlar. (bkz. ibrahim 48)
Orada boş söz işitmezler. Yalnızca "selam!" işitirler. Orada --->sabah akşam<---- rızıkları da vardır. (meryem 62)
Onlar, ---->gökler ve yerler<--- durdukça orada ebedi olarak kalacaklardır (hud 107 den)
Mutlu olanlara gelince, ----->gökler ve yerler durdukça<--- içinde ebedi kalmak üzere cennettedirler.(hud 108 den)
İnanan ve salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle, ebedi kalacakları ve içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Oradaki esenlik dilekleri "selam" dır. (ibrahim 23)
--------------------------
ayetlerden anlaşılacağı üzere kıyamet vakti gökler ve yerler dönüştürülüyor ve yeni dönüştürülmüş olan düzende sabah ve akşam kavramları ve gök ve yer kavramlarıda halen devam ediyor. Oluşan yeni düzenin ebedi olduğu ve değişmeyeceğinide ilgili ayetlerden görüyoruz.
ve mümin suresi 46.ayete dayanarak firavunun kabirde azap çektiğini iddia edenler hud suresinin şu ayetlerlerini neden görmemektedir.
Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası! (hud 98)
Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek! (hud 99)
ayette kabirle ilgili bir lanet var mı? Allah unutur mu? (bkz. taha 52 )
Kuran dünya hayatından ve ahiret hayatından bahseder kabir hayatından bahsetmez Allah unutmaz (bkz. ta ha 52)
--------------------------
ALLAH AZABI KABRE DEĞİL, KIYAMET GÜNÜNE ERTELEMEKTEDİR…
Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.(rum 12)
Kıyametin kopacağı gün, işte o gün fırkalara/bölümlere ayrılacaklardır. (rum 14)
Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Kıyamet kopacağı gün, işte o gün batıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır.(casiye 27)
“Ey Peygamber! Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah'ın habersiz olduğunu sanma! Ancak Allah, onların cezalarını, gözlerin dışa fırlayacağı güne erteler. O gün, başlarını dikerek koşacaklar, gözleri kendilerine bile dönmeyecek ve gönülleri bomboş kalacaktır.” (İbrahim Suresi, 42-43)
Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler (nahl 61 den )
Eğer Allah insanları, kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. (fatır 45 den)
--------------------------
görüldüğü üzere amel defterinin açıldığı , herkese yaptığının karşılığını göreceği zamanın Hesap günü/DİN günü/Ceza günü/Mükafat gününde ödeneceği ayetlerde sabittir.
selam ve dua ile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder